Kükreyen Kırlara Hoşgeldik

Kükreyen Kırklar bir ruh hali ya da orta yaş krizindeki erkeklerle ilgili bir şey değil. Nedir bu Kükreyen 40'lar diyorsanız okumaya devam edin.

Üçüncü Ayak: Mar del Plata'dan Puerto Madryn'e Seyir

Seyrimizin bir sonraki etabı Mar del Plata - Puerto Madryn. Puerto Madryn, Güney Atlantik çubuklu balinalarının (right whale) çiftleşme bölgesi olan özel bir koruma alanı. Körfezin girişinden Puerto Madryn’e kadar 35 millik bir yol var. Biz körfezin dibine gitmek yerine girişinde güney rüzgarına kapalı koya demir atıp bir gece dinlendikten ve rüzgar yine kuzeye döndükten sonra yola devam etmeyi planlıyoruz.

Eğer Madryn’e ulaştığımızda hala kuzeyli esiyor olursa rüzgar deniz kaldıracağı için maalesef durmak mümkün olmayacak. Maceraya ve vahşi doğanın bize sunacağı güzelliklere hazırız. Rüzgar bizimle olsun yeter.

Maceraya Yelken Açmanın Keyfi

Maceraya yelken açmanın asıl keyfi beklenmeyen güçlü bağlar oluşturması. Mar del Plata’da Uruguay’da tanıştığımız 3 tekne tekrar buluştuk. Lazarina yeni ekip üyelerini beklediği için bize katılamadı. Bestevaer teknesi, Peter ve Maud ile birlikte gün ışıyınca yola koyuluyoruz.

Açık deniz seyri bu yolda seninle beraber olan teknelerle yoldaş olmak ve her şartta birbirini koruyup kollamak ve destek olmak demek. Bu içgüdüsel bir şey; bildiğimiz şeylerden uzaklaştığımızda, genellikle beklediğimizden daha derin bağlar kurmaya başlarız.

Krallar Gibi Ağırlanıyoruz

Mar del Plata’dan ayrıldıktan sonra arkamıza aldığımız kuzey rüzgarı ile 60 mil mesafedeki Necochea Limanı'na girdik. Arjantin sahil güvenliği bu kıyılarda seyir yapan yelkenliler konusunda çok hassas davranıyor. Bizim limana giriş saatimiz bir geminin çıkışına denk gelmesine rağmen bizi girişte bekletmek yerine gemiyi iskelede bekletmeyi tercih ediyorlar.

Karime fiziksel olarak bizimle değil ama desteği hep arkamızda. Daha limana girmeden bizi Vito Dumas Yelken Kulübü’ndeki yelken eğitmeni arkadaşı Andres ile buluşturuyor. Tekneler büyük. Yelken kulübün tonozlarına bağlanması mümkün değil. Andres bizim için nehir kenarında aborda olabileceğimiz bir tekne ayarlıyor ve sanki aylardır bu planı yapıyormuşcasına kolayca her şey halloluyor.

Sanki bir masalın içine düşmüşcesine neye ihtiyacımız varsa karşılanıyor ve akşam kendimizi kulüp öğrencileri ile asado partisinde buluyoruz. Limanda kaldığımız sürece tekneye geldiler, hikayelerimizi dinlediler ve kendi hayallerini paylaştılar.

Vito Dumas: Arjantin Yelken Dünyasının Kahramanı

Arjantinli uzak yol denizcisi, maceraperest Vito Dumas zamanında (1900-1965) yaptığı solo seyirlerle sadece Arjantin’lilerin kalplerinde değil tüm dünyada hatırı sayılır bir üne sahip yelkecilerden.

Kendisi acımasız güney denizleri rotasında, Kükreyen Kırklar olarak bilinen 40 derede enleminde tek başına dünya turu yapan ilk denizci. Hepimizin bildiği Moitessier, Robin Knox Johnston ve Chichester için büyük üstad.

Sen plan yap, tanrı sana gülsün

Planımız ertesi gün yola devam etmekti ama daha gece yarısı olmadan limanı sis bastı. Sahil Güvenlik liman giriş çıkışını kapattı. Sabah kalkınca sis açılmış olur dedik. Maalesef. Ertesi gün de yoğunluğunu artırmaya devam etti. Bir sonraki sabaha kaldığımızda zaten bizim için uygun hava koridorunu kaçırmış olduk ve çıkışımızı hafta sonuna kadar erteledik.

İyi bir yelken donanımı, konforlu bir seyir

Limandan ayrıldığımızdan sonraki ilk 24 saatte sakin bir hava beklediğimiz için çıkmadan önce code zero’yu donatmıştık. Çıkar çıkmaz da full ana yelken ve code zero ile seyre başladık. İlk 24 saatte, 38-40 enlemleri arasında her şey planlana uygun ilerledi.

Kuzeyli rüzgarla ilerlerken iskelemizde, daha açıkta seyreden Bestevaer’in bir anda kontra değiştirdiğini gördük. Daha ne yaptıklarını anlamlandıramadan rüzgar kuzeyden güney doğuya döndü. Ana yelken cenova ile seyre devam etmeye karar verdik. Rüzgarın bu kadar kızlı yön değiştirmesi çok da normal hissettirmediği için code zero’ya bundan sonra ihtiyacımız olmaz diyerek donanımı söktük.

Kükreyen 40’lar: Hoşgeldiniz Partisi

Gün batmadan hava yükledikçe yüklemeye başladı. Neyse ki tekrar kuzeye döndü. 30-35 knot rüzgarla dalgaların önünde koşmaya başladık. Biz önde arkamızda kara bulutlar arasında çakan şimşekler.

Gece yarısından sonra dalgalar büyüdü rüzgar 40 knot’lara dayandı. Tekne dalgalar üzerinde sörf yaptıkça yakamozlardan alevler saçıyormuşcasına ilerledik. Sonra dalgaların arasında, teknenin yanında küçük ateş topları kaymaya başladı. Yunuslar. Onlar da yakamozların içinde bizimle yüzdükçe kendi ışık hüzmelerini yaratıyorlardı. 

Gün doğumuyla hava 45 knot’ın üzerine çıktı. Cenovayı kapayıp ana yelken ikinci camadan da devam ettik. Daha cenovayı açmadan hava bir anda kesildi. Yağmur başladı. Yağmur bir anda doluya döndü. Masa tenisi topu büyüklüğünde buz parçaları inmeye başladı. Kükreyen 40’lara hoşgeldiniz.

Formda kalmanın yolu

Sonraki 1.5 gün bizi şapşala çeviren tam bir yelken eğitimine dönüştü. Hava 15 knot’lar civarında eserken bir anda kaldı. Cenovayı sar, motoru aç. Motoru açtık yarım saat sonra yine rüzgar çıktı. Motoru kapat, cenovayı aç. Hava 30 knot’a dayandı. Cenovaya camadan vur. 15 dakika sonra tekrar 10 knot’a düştü. Cenovayı aç. Rüzgar kaldı. Cenovayı sar, motoru çalıştır.

Ve bu 1.5 gün boyunca yol arkadaşımız Bestevaer’i hiç görmedik. Tüm bu karşılama partisinden onlar nasıl çıkmışlardı acaba.

Puerto Madryn’e 15 mil kala yeni hava raporunu alıp havanın gece güneye döneceğini görünce rahat bir nefes aldık. En azından kalmayı planladığımız koy bu hava için korunaklıydı ve nefes alabilecektik.

Yol arkadaşımız Bestevaer 60 knot sağanaklara yakalanmış

Bestevaer’i gözden kaybettiğimiz 1.5 gün boyunca onların hep önümüzde olduğunu düşünmüştük. Mola vermeyi düşündüğümüz Fondo Cracker’e gelip onları göremeyince şaşırdık. Direk Puerto Madryn’e devam etmiş olabileceklerini düşündük.

Gece iyi bir uyku çekip kahvelerimiz elimizde havuzluğa çıkınca Bestevaer’in geldiğini gördük. Daha dün tanışmış olabiliriz ama artık yoldaşız. O anki mutluluğumuzu ve içimizdeki rahatlamayı tarif etmek mümkün değil.

Bestevaer maalesef 60 knot’ı aşan sağanaklara yakalanmış ve cenovası parçalanmış. Biz tabii 3 kişi olduğumuz ve zor koşullarda 2 kişi nöbet tutabildiğimiz için çok şanslıyız. Reflekslerimiz var.