#6 Soledad Hikayeleri: Medeniyete Dönüş
Soledad Hikayeleri #6
Uygarlığa Dönüş
Beagle Kanalı'nda Koydan Koya Zıplama
Patagonya'da seyir sadece bir macera değil. Rüzgar ve okyanus dinamikleri arasında hızlıca karar vermenizi gerektiren bir stres testi.
Beagle Kanalı'ndaki seyehatimizde şimdiye kadarkinden çok farklı olmadı. Dağlardan aşağıya yağan katabatik rüzgarlardan şarapla yengeç değiş tokuşuna kadar her anımız kaos, eğlence ve doğanın öngörülemez gücüne karşı müdehale ile geçti.
Her Koyun Keyfini Sürmek Mümkün Mü?
Bizi Beagle Kanalı'na ulaştıran 1.500 millik yolculuğumuzda ve sonrasındaki Şili Kanalları maceramızda tüm koylara girip çıkabileceğimizi, her yerde istediğimiz kadar zaman geçirebileceğimizi düşünmüştük. Bu coğrafyaya aşina oldukça rüzgarın ve denizin bizim için başka planları olduğu ve enerjimizle vaktimizi ona göre harcamamız gerektiğini fark etttik.
Los Estados Adası'na ulaştığımızda asıl hedefimiz Puerto Hoppner'e girmek için gelgit vaktini kaçırdık ve Puerto Parry'nin iç limanına girip Arjantin Deniz Kuvvetlerinin şamandrasına bağlandık. İlk gün rüzgar bize iyi davrandı, sahilin keyfini çıkarmamıza, görevli askerlerle vakit geçirmemize izin verdi. Ve bir daha nefes aldırmadı. Etrafımızı sarmalayan dağlardan inen Williwaw rüzgarları sabahlara kadar tekneyi dövdü.
Her şey normal. Çünkü burası Patagonya.
Hoppner Bay: Cennetin Diğer Adı
Aklımız Hoppner'de gözümüz hava durumu ve gelgit saatlerinde ama deniz bir türlü geçit vermiyor. Hoppner'in iç limanının girişi yaklaşık 8 metrelik dar bir geçit. Kaldı ki sular yükselirken arkamızda akıntıyla girmek mümkün değil. Yüksek suyun durgun zamanında girişte olmalıyız ki kalbimizi kıracak kazalar yaşanmasın.

Milim milim ilerleyerek kendimizi küçük bir adanın arkasında gizledik. Zemin kelp ormanlarıyla dolu; ve zincir döşeyecek yeterli mesafe olmadığı için demir atmanın anlamı yok. Tekneyi dört yanından sahile bağladık. Yarım saat içerisinde tepeden koyu seyrediyorduk. Burası Patagonya, güneşi yukarıda gördüğünde kendini doğaya atıp günün keyfini sürmen lazım. Tam koyun büyüsüne kapımıştık ki hava tahmini değişti.

Dünyanın en pahalı yengecini şarapla takas ettik
Etkileyici manzarasından penguenlerine kadar herkesin Beagle Kanalı'nı gezerken farklı öncelikleri var. Bizimse tek önceliğimiz var: Centolla Yengeci daha çok bilinen adıyla Kral Yengeç.
Restoranlarda çok pahalı olduğunu biliyoruz ama denizcilerden duyduğumuz, balıkçılardan çok daha makul koşullarla yengeç alabileceğimiz. Gözümüze kestirdiğimiz ilk balıkçı teknesine yanaştık. Uzaktan 'Yengeç alabilir miyiz? diye sorduk' ama cevap gelmedi.
Herhalde balıkçılardan yengeç almak buralarda kabul gören bir hareket değil diye düşünüp resmen içimize kaçtık. Meğer konu para değilmiş.
Para değilse ne istiyorlar?
Bir şişe şarap. Belki iki şişe. Kalite? Dert değil.
Ayrıca kim şaraba hayır diyebilir ki?
Hızlı bir şekilde üstümüze bordaladılar. Poşet uzatalım demeye kalmadan yengeçleri tekneye fırlattılar. Biz de şişeleri uzattık.
O gece hediyemizle sofraya oturduk ve kişisel denizcilik tarihimizdeki en iyi takasın keyfine kadeh kaldırdık.
Keşfedilmemiş pazarlık yeteneğimin içimden fışrdığı anları izleyin.

Tarihin Yazıldığı Yer: Estancia Harberton
Bir sonraki durağımız Ateş Toprakları'na varan Avrupalı'ların ilk yerleşimi Estancia Harberton oldu.
Thomas Bridges’in 5. Kuşak torunları işletiyor. 20 hektar alana kurulmuş çiftlikte güzel bir restoranları ve ekip biçtikleri ufak bir bahçeleri var. En güzel kısmı ise 4. jenerasyondan Isabel’in kurduğu bölgenin deniz canlılarına ait müze.




Bu güzel arazide kendi kendimize yürüyüş yapmamıza izin vermemeleri keyfimizi kaçırdığı için ertesi gün soluğu yan taraftaki Bahia Relegada'da aldık.
Denizcilik Kardeşliği: Başka Bir Arkadaşlık
Yeni tanıştığınız biri ile evine misafir olacak kadar samimi olmanız ne kadar zaman alır?
Karada yaşıyorsanız büyük ihtimalle aylar sürer.
Denizde yaşamanın zamanlamasıysa bambaşkadır.
Biz denizciler hemen birbirimizin evlerine burnumuzu uzatıp her teknik detayı görmek iseriz. Sonra mutlaka bizi birbirimize biraz daha yakınlaştıracak, ellerimizin yağını birbirine bulaştıracak kirli bir iş çıkar. Hayat boyunca unutulmayacak arkadaşlıkların değerini bilip bir araya geldiğimiz her anı ve yaptığımız yolları, ulaştığımız hedefleri kutlamak için bir fırsata çeviririz.
Denizde birbirimizi kollarız. Biz çok daha hızlı kaynaşırız.
Puerto Almanza: Üç Teknenin Tekrar Buluşması
Canlı balıkçı limanı Puerto Almanza'da üç tekne tekrar bir araya geldik, yeni arkadaşlar edindik ve küçük mutluluklarımızı paylaştık.
Beagle Kanalı'nın Bubi Tuzakları: Kelp Ormanları
Güney Atlantik'in benzersiz ya da turşu benzeri yosun yapısı üstünde demiri tutturmak neredeyse imkansız. Her demir çekişimizde zincirden demirin kendisine kadar koca bir kelp kütlesi ile birlikte geliyor ve bu kütleyi temizlemek başlı başına emek. Almanza'dan ayrılırken de dipte ne var ne yok topladık.


Ushuaia: Denizcilerin Buluşma Noktası
Arjantin'deki son durağımız dünyanın en güneyindeki şehir Ushuaia. Burası Güney Amerika'nın doğusundan ve batısından gelip aynı rotayı yapan teknelerin de buluştuğu, tecrübe ettikleri sert havaları, dar geçişleri ve benzersiz güzellikleri paylaştıkları durak.
Club Afasyn'in iskelesine yaklaşırken uzun yolculuğumuzda kelplere dolandığımız yengeç takası yaptığımız yeni bir sayfayı daha çevirmiş olmanın gururu yüzümüze yansımıştı.

Yolculuğumızın videosunu izlemeyi ve Sailing Istanbul ve Soledad Marine Textile kanallarına abone olmayı unutmayın.
